SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SALAT

<< 296 >>

باب: الاستلقاء في المسجد، ومد الرجل.

85. Camide Sırt Üstü Yatıp Ayakları Uzatmak

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن ابن شهاب، عن عباد بن تميم، عن عمه: أنه رأى رسول الله صلى الله عليه وسلم مستلقيا في المسجد، واضعا إحدى رجليه على الأخرى.وعن ابن شهاب، عن سعيد بن المسيب قال: كان عمر وعثمان يفعلان ذلك.

 

[-475-] Abbâd İbn Temîm amcasının Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i mesciddeyken, bir ayağını öbürünün üstüne atarak sırt üstü uyuduğunu gördüğünü nakletmiştir.

 

İbn Şihâb, Saîd İbn Müseyyeb'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Ömer ve Osman da aynı şekilde yapardı.

 

Tekrar: 5969, 6287.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi Edeb; Müslim, Libas

 

AÇIKLAMA:     (Bir ayağını öbürünün üstüne atarak) Hattâbî şöyle demiştir: "Bu hadis, bu şekilde camide yatmayı yasaklayan hadisin mensuh olduğunu gösterir. Ya da, bu şekilde uyumanın yasaklanması, avret mahallinin açılma tehlikesinin olduğu zamana hamledilir. Avret mahallinin açılma tehlikesinin olmadığı anlarda ise, bu şekilde uyumak caizdir." Bu ikinci yorum, nesih iddiasından daha iyidir. Çünkü ihtimal ile nesih gerçekleşmez.

 

Muhaddislerden Beyhakî, Beğavî ve daha başkaları ile İbn Battal ve onun yolundan gidenler, kesin bir dille bunun mensuh olduğunu belirtmişlerdir. Ancak Allah Resûlü (s.a.v.)'in bu şekilde davranması, bunun caiz olduğunu açıklar.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu şekilde uyuması, kalabalık arasında değil de, istirahat anında meydana gelmiştir. Çünkü adeTi gereği Allah Resulü cemaat arasında vakur bir şekilde otururdu.

 

Hattâbî şöyle demiştir: "Bu hadise göre, camide yaslanmak, yan yatmak ve diğer istirahat şekilleri caizdir." Dâvûdî de şöyle demiştir: "Camide bulunmanın sevabı sadece oturana mahsus değildir. Aksine uyuyan da bu sevaba nail olur."

 

باب: المسجد يكون في الطريق من غير ضرر بالناس.

86. İnsanlara Zarar Vermediği Sürece Yol Üzerinde Cami İnşa Edilebilir

 

-وبه قال الحسن وأيوب ومالك.

Hasan, Eyyûb ve Mâlik bunun caiz olduğuna hükmetmiştir.

 

حدثنا يحيى بن بكير قال: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني عروة بن الزبير: أن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قالت: لم أعقل أبوي إلا وهما يدينان الدين، ولم يمر علينا يوم إلا يأتينا فيه رسول الله صلى الله عليه وسلم، طرفي النهار: بكرة وعشية، ثم بدا لأبي بكر، فابتنى مسجدا بفناء داره، فكان يصلي فيه ويقرأ القرآن، فيقف عليه نساء المشركين وأبناؤهم، يعجبون منه وينظرون إليه، وكان أبو بكر رجلا بكاء، لا يملك عينيه إذا قرأ القرآن، فأفزع ذلك أشراف قريش من المشركين.

 

[-476-] Urve İbn Zübeyr (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eşi Aişe validemiz şöyle dedi: Aklım yetti yeteli anne ve babam müslümandır. Her Allah'ın günü Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem sabah akşam bize gelirdi. Derken Ebu Bekir'in aklına bir fikir geldi ve evinin avlusuna bir mescid İnşa etti. Orada namaz kılıp Kur'an okuyordu. Müşriklerin kadın ve çocukları başına toplanıp, hayran hayran ona bakıyorlardı. Çünkü Ebu Bekir hisli bir insandı. Kur'an okuduğu zaman göz yaşlarına hakim olamazdı. Onun bu hali, Kureyşli müşrikleri endişelendirmişti.

 

Tekrar: 2138, 2263, 2264, 2297, 3905, 4093, 5087, 6079.

 

 

AÇIKLAMA:     (insanlara Zarar Vermediği Sürece Yol Üzerine Cami İnşa Edilebilir) Mâzirî şöyle demiştir: "Kişinin kendi mülküne, mescid inşa etmesi icmâ' ile caizdir. Baş­kasının mülküne mescid inşası ise, yine icmâ' ile haramdır. Kimseye zarar ver­meyeceği mubah alanlarda mescid inşa etmesi ise yine caizdir. Bazıları şâz bir görüşü benimseyerek bunun da caiz olmadığını söylemiştir. Gerekçe olarak da, miibah yollarm/kamuya ait arazilerin, insanların yararına tahsis edilmiş mekan­lar olduğunu göstermişlerdir. Eğer buralara mescid yaptırılırsa, bazı insanların istifade edeceği alanlar kısıtlanmış olur. İmam Buhârî bu görüşte olanlara cevap vermek istemiştir. Bu yüzden Ebu Bekir'in kıssasını kendi görüşünü desteklemek için delil olarak kullanmıştır. Çünkü Allah Resulü onun mesci­dini görmüş ve onaylamıştı."